Ufak veya büyük, yaptığınız araştırmanın anlamlı olabilmesi için yayınlanmış olması gerekir. Yayınlanmamış bir çalışma hiç yapılmamış gibidir. Bilim birikimseldir. Kimisi küçük bir katkı yaparken, kimisi ciddi katkılar yapabilir. Bu noktada bir bina inşaatı örneği verecek olursak, kimisi kat çıkar, kimisi tuğla örer, kimi sıva yapar, kimisi boya yapar, kimisi alçı çeker, kimisi boya yapar, kimisi o duvara asılan tabloyu yapar, kimisi o tablodaki resmin içerisindeki bir renktir 🙂 diye daha fazla uzatmadan keselim.

Bugün Bezier eğrisini araştırırken, Bezier’in bir isim olduğunu anlamakla beraber, bulunma sürecinin hikayesi beni bu yazıyı yazmaya itti.

Silindir parçalarının kesişimi üzerinde incelemeler yapan ve Citroen’de çalışan Paul de Faget de Casteljau ve Renault’da çalışan Pierre Bézier hemen hemen eşzamanlı olarak Bezier eğrisini keşfetmiş ve bugün Bezier eğrisi denmesinin sebebi, konuyla ilgili makaleyi ilk onun yazmış olmasıdır.

Özellikle günümüzde bilimsel sürece bir kat çıkarak katkı sağlayamayan ben ve benim gibiler için en önemli mesele, elde ettikleri sonuçları bir an önce yayınlamaktır. Yayınlamadığımız her saniye aleyhimize işleyen bir süreçtir.

Başarılar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir